11. Yargı Paketi Meclis'e sunuldu. Peki, 31 Temmuz 2023 tarihi neden bir milat? Denetimli serbestlik, yeni hapis cezaları ve infaz düzenlemesinin tüm detaylarını bir hukukçu gözüyle inceledik.

Hukuk sistemimizde reform niteliği taşıyan ve kamuoyunda uzun süredir merakla beklenen 11. Yargı Paketi (Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi) nihayet TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Hukuk bürosu olarak süreci yakından takip ediyoruz; zira bu paket, sadece cezaevindeki hükümlüleri değil, trafikteki vatandaştan banka hesabı kullanan herkese kadar geniş bir kitleyi ilgilendiriyor.
Peki, "torba kanun" usulüyle gelen bu paketin satır aralarında neler var? 31 Temmuz 2023 tarihi neden bir milat oldu? "Magandalık" olarak tabir edilen suçlara karşı cezalar nasıl ağırlaşıyor?
Gelin, hukuki jargonu sadeleştirerek paketin getirdiği yenilikleri madde madde inceleyelim.
Paketin en çok konuşulan ve cezaevlerini doğrudan ilgilendiren maddesi şüphesiz infaz düzenlemesi. Ancak burada bir "Genel Af"tan söz etmiyoruz; teknik bir infaz iyileştirmesi söz konusu.
Yapılan düzenleme ile 31 Temmuz 2023 tarihi kritik bir sınır olarak belirlenmiştir. Bu tarihten önce işlenen suçlar (terör ve örgütlü suçlar hariç olmak üzere) bakımından önemli bir lehe düzenleme getiriliyor:
Hukuki Yorumum: Bu düzenleme, aslında Covid-19 izniyle dışarıda olan ancak izinlerin bitmesiyle cezaevine dönme riski taşıyan veya halihazırda içeride olup bu haktan yararlanamayanlar arasındaki eşitsizliği gidermeyi amaçlıyor. Yaklaşık 50-55 bin hükümlünün bu düzenlemeden faydalanarak tahliye olması öngörülüyor.
Vatandaşın en büyük şikayeti olan "yapanın yanına kâr kalıyor" algısını yıkmak adına, toplum huzurunu bozan suçlarda cezalar ciddi oranda artırılıyor. Artık bu suçlarda "yatarı yok" diyerek elini kolunu sallayarak çıkmak zorlaşacak.
Dolandırıcılık yöntemlerinin dijitalleşmesi, kanun koyucuyu da bu alanda sert tedbirler almaya itti. 11. Yargı Paketi, siber suçlarla mücadelede bankalara ve operatörlere yeni sorumluluklar yüklüyor.
Suç örgütlerinin, cezai ehliyeti tam olmadığı için 18 yaş altı çocukları "tetikçi" veya "kurye" olarak kullanma stratejisine karşı kanun sertleşiyor.
Organize suç örgütü yöneticileri, eğer suç işlemek için çocukları kullanmışlarsa, verilecek ceza üst sınırdan ve artırımlı olarak uygulanacak. Yani "çocuğu kullandım, ben az ceza alırım" devri kapanıyor; aksine örgüt liderleri 30 yıla varan hapis cezalarıyla yargılanacak.
Kamuoyunda tartışılan bazı maddelerin, tepkiler veya komisyon çalışmaları neticesinde son metinde yer almadığını (veya revize edildiğini) görüyoruz:
Bu düzenlemelerin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi an meselesidir. Dosyanızın bu paket kapsamında olup olmadığını öğrenmek için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.