Avukat Sami Işılak Logo
Ceza Hukuku·Aile Hukuku

Haklıyken Haksız Duruma Düşmeyin: Gizli Ses ve Video Kaydı Mahkemede Delil Olur mu, Yoksa Hapis Sebebi mi?

10 Aralık 2025·Avukat Sami IŞILAK

"Elimde ses kaydı var, davayı kesin kazanırım" diye düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz. Hukukumuzda "Zehirli Ağacın Meyvesi" ilkesi gereği, izinsiz alınan ses ve görüntü kayıtları genellikle delil sayılmaz, üstüne üstlük sizi "Özel Hayatın Gizliliğini İhlal" suçundan sanık sandalyesine oturtabilir. Ancak Yargıtay'ın "Ani Gelişen Olay" istisnası, mağdurlar için bir can simididir. Hangi durumlarda kaydın yasal sayıldığını, boşanma davalarındaki tuzakları ve "casusluk" ile "ispat" arasındaki ince çizgiyi bu yazıda anlattım.

gizli-ses-ve-görüntü-kaydi

Ceplerdeki Casuslar ve Büyük Yanılgı

Teknolojinin hayatımızın merkezine yerleşmesiyle birlikte gizlice delil elde etme çabası çoğalıyor: USB bellekler, CD'ler veya WhatsApp ses kayıtları.

Vatandaş heyecanla anlatıyor: "Bana hakaret ettiğinde çaktırmadan sesini kaydettim." veya "Eşimin arabasına dinleme cihazı koydum, aldattığını itiraf etti."

Vatandaş, bu kayıtlarla davayı kazanacağını sanıyor. Ancak ona şu acı gerçek söylendiğinde yüzü düşüyor: "Bu kayıtlar yüzünden davayı kazanmak bir yana, 'Özel Hayatın Gizliliğini İhlal' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilirsiniz."

Hukukta kural nettir: Hukuka aykırı elde edilen delil, mahkemede delil sayılmaz. Ancak her kuralın bir istisnası vardır. Gelin, bu ipin üzerinde nasıl yürümeniz gerektiğini inceleyelim.

1. Temel Kural: "Zehirli Ağacın Meyvesi de Zehirlidir"

Hukukumuzda evrensel bir ilke vardır. Eğer bir delili elde ediş yönteminiz yasa dışıysa (izinsiz kayıt gibi), o delil ne kadar ispatlayıcı olursa olsun mahkeme tarafından çöpe atılır. Hakim o kaydı dinlemez bile.

Dahası, Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 134'e göre; kişilerin özel hayatını rızası dışında kayda almak suçtur. Yani alacağınızı ispatlamaya çalışırken, kendinizi sanık sandalyesinde bulabilirsiniz.

2. İstisna: Hangi Durumda Kayıt Yapmak Serbest? (Ani Gelişen Olay)

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, mağdurları korumak için çok ince bir kapı aralamıştır. Buna "Ani Gelişen Olay ve Başka Delil Elde Etme İmkanının Olmaması" istisnası diyoruz.

Şu 3 şart aynı anda varsa, aldığınız gizli kayıt suç değildir ve delil olarak kullanılabilir:

  1. Ani Saldırı: Planlı değil, o an birdenbire gelişen bir hakaret, tehdit, şantaj veya cinsel taciz olmalı.
  2. Çaresizlik: O an yanınızda polis yok, tanık yok, kamera yok. Kendinizi ispatlamanızın tek yolu o an o tuşa basmak olmalı.
  3. Amaç: O kaydı sadece yetkili makamlara (Savcılığa) sunmak için almış olmalısınız. Sağa sola yayarsanız (Instagram'da paylaşırsanız) yine suçlu olursunuz.

Örnek: Patronunuz odasında size aniden küfür etmeye ve mobbing yapmaya başladı. Odada kimse yok. O an telefonu çıkarıp kayda alırsanız, bu meşru müdafaa sayılır ve delil olur. Ama: "Yarın patronun odasına gidip onu konuşturayım, tahrik edip küfür ettireyim de kaydedeyim" derseniz; bu planlı tuzaktır ve suçtur.

3. Boşanma Davalarında "Dedektifçilik" Oynamayın

En çok hata burada yapılıyor. Eşinin aldattığından şüphelenen taraf; eve gizli kamera yerleştiriyor, eşinin telefonuna casus yazılım yüklüyor veya arabasına ses kayıt cihazı koyuyor.

Net Uyarı: Eşiniz bile olsa, onun haberi olmadan "Sistemli ve Planlı" şekilde ortam dinlemesi yapmak suçtur. Bu kayıtlar boşanma davasında delil olarak kullanılamaz, aksine eşiniz size ceza davası açabilir.

Ancak; eşinizle kavga ederken size "Evet aldattım, ne yapacaksın?" dediği anda, o tartışmanın hararetiyle kayda alırsanız, Yargıtay bunu bazı durumlarda delil kabul edebilmektedir. Aradaki fark "tuzak kurmak" ile "durumu belgelemek" arasındaki farktır.

4. Telefon Görüşmelerini Kaydetmek

Birçok telefonda "Arama Kaydedici" programlar var. Birisiyle telefonda konuşurken "Borcumu ödemiyorum, elinden geleni yap" dediğini kaydettiniz.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bu konuda çok titizdir. Eğer karşı tarafa "Şu an bu görüşmeyi kaydediyorum" uyarısı yapmadıysanız, bu kayıtlar genellikle hukuk davalarında (alacak davası gibi) tek başına delil kabul edilmez. Ancak ceza davalarında (Tehdit/Şantaj) takdir yetkisi daha geniştir.

Sonuç :

Haklı olmak yetmez, haklı kalmak gerekir.

Elinizde bir ses kaydı varsa veya kayıt yapmayı düşünüyorsanız, bunu mahkemeye sunmadan önce mutlaka avukatınıza dinletin. O kayıt sizi ipten de alabilir, ipe de götürebilir.

Kendi kendinize dedektifçilik oynayıp delil yaratmaya çalışmak yerine; tanık, banka dekontu, mesaj kayıtları gibi yasal delillere odaklanmak her zaman en güvenli yoldur.


Av. Sami IŞILAK Hukuk & Danışmanlık (Bu metin bilgilendirme amaçlıdır, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Detaylı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.)