Avukat Sami Işılak Logo
İcra Hukuku

Kapıya Gelen İcra Kâğıdı (Ödeme Emri): "Borcum Yok" Deyip Kenara Atmayın, 7 Gününüz Var!

28 Kasım 2025·Avukat Sami IŞILAK

"Benim kimseye borcum yok, bu kağıt yanlış gelmiş" diyerek kenara attığınız o ödeme emri, hayatınızın en pahalı hatası olabilir. Türk hukukunda bir kişinin size icra takibi başlatması için mahkeme kararına ihtiyacı yoktur. Eğer 7 gün içinde bu takibe hukuka uygun şekilde itiraz etmezseniz, olmayan borcunuz kesinleşir ve maaşınıza, evinize, arabanıza haciz gelebilir. İcra İflas Kanunu’ndaki "sessiz kalma" tuzağına düşmemek, itirazı "borca" mı yoksa "imzaya" mı yapacağınızı seçmek ve süreci doğru yönetmek için bilmeniz gerekenleri bu rehberde yazdım. Saatiniz işlemeye başladı, geç kalmadan okuyun.

ilamsiz-icra-takibi-itiraz

"Benim Böyle Bir Borcum Yok" Yanılgısı

Bir sabah kapınız çaldı ve postacı size İcra Müdürlüğü'nden gelen resmi bir zarf uzattı. İçini açtınız; hiç tanımadığınız birinin veya haksız olduğunu düşündüğünüz eski bir alacaklının sizden para istediğini gördünüz.

Çoğu vatandaşın ilk tepkisi şudur: "Benim böyle bir borcum yok, elimde senet yok, mahkeme kararı yok. Saçmalık bu!" deyip o kağıdı bir kenara atmak.

İşte hayatınızın hatası tam olarak budur.

Türk İcra İflas Kanunu'na (İİK) göre; bir kişinin size icra takibi başlatması için elinde mahkeme kararı veya senet olmasına gerek yoktur. Buna "İlamsız İcra Takibi" denir. Ve eğer siz, kanunun tanıdığı o kritik sürede "Dur!" demezseniz; olmayan borç, kanunen "var" kabul edilir.

1. 7 Gün Kuralı: Sessizlik "Kabul" Demektir

İcra dairesinden gelen "Ödeme Emri"ni tebliğ aldığınız andan itibaren saatiniz çalışmaya başlar. İcra İflas Kanunu Madde 62 gereği, bu takibi durdurmak için tam 7 gününüz vardır.

Bu 7 gün içinde ilgili İcra Dairesi'ne gidip (veya avukatınız aracılığıyla UYAP üzerinden) yazılı olarak itiraz etmezseniz:

  1. O borcu kabul etmiş sayılırsınız.
  2. Takip kesinleşir.
  3. Artık "borcum yoktu" deseniz bile, iş işten geçer ve banka hesaplarınıza, maaşınıza, evinize haciz gelebilir.

Bu aşamadan sonra haklılığınızı ispatlamak için çok daha masraflı ve uzun süren "Menfi Tespit Davası" açmak zorunda kalırsınız.

2. İtirazın Türü Önemli: "Borca mı, İmzaya mı?"

İtiraz dilekçesi, "Borcum yoktur" yazıp imzalamaktan ibaret basit bir kağıt değildir. Stratejik hatalar pahalıya patlayabilir.

  • Borca İtiraz: "Benim bu şahsa borcum yok" veya "Borcu ödedim" diyorsanız borca itiraz edersiniz.
  • İmzaya İtiraz: Eğer takibe dayanak yapılan bir senet veya sözleşme varsa ve altındaki imza size ait değilse (sahte imza), bunu açıkça "İmza bana ait değildir" şeklinde belirtmelisiniz. Aksi halde senetteki imzayı kabul etmiş sayılırsınız.

Ayrıca, icra dairesinin yetkisine de (Örn: İstanbul'daki daire değil, Konya'daki daire bakmalı) bu süre içinde itiraz etmelisiniz.

3. Kötü Niyetli İtirazın Bedeli: İcra İnkar Tazminatı

Kanun, borçluyu koruduğu kadar alacaklıyı da korur. Eğer gerçekten borcunuz varsa ve sırf zaman kazanmak için itiraz ediyorsanız, bu yolun sonu karanlıktır.

Alacaklı, elindeki belgelerle "İtirazın İptali Davası" açar ve haklı çıkarsa;

  1. Ana parayı,
  2. İşlemiş faizleri,
  3. Yargılama giderlerini ödersiniz.
  4. Bunlara ek olarak, borç miktarının %20’sinden az olmamak üzere "İcra İnkar Tazminatı" ödemeye mahkum edilirsiniz.

Bu yüzden itiraz mekanizması, borçtan kaçmak için değil, haksız takipleri durdurmak için kullanılmalıdır.

4. Tebligat Muhtara Bırakıldıysa Dikkat!

En sık yaşanan mağduriyetlerden biri de "Tebligatı görmedim" durumudur. Eğer evde yoksanız ve postacı tebligatı muhtara bırakıp kapınıza "haber kağıdı" yapıştırdıysa, tebligat o gün size yapılmış sayılır.

Siz "Muhtara gitmedim, haberim yoktu" deseniz bile 7 günlük süre işlemeye devam eder. Bu nedenle e-Devlet üzerinden düzenli olarak "Hakkımda açılmış icra dosyası var mı?" kontrolü yapmak, sizi sürpriz hacizlerden korur.

Sonuç : Süreleri Avukatınızla Yönetin

İcra hukuku, şekil ve süre hukukudur. Haklı olmak yetmez, haklılığınızı süresi içinde ve doğru usulle beyan etmeniz gerekir.

Evinize veya iş yerinize bir ödeme emri geldiğinde panik yapmayın ama sakın ihmal de etmeyin. O kağıtla birlikte derhal bir avukata başvurun. Unutmayın, icra hukukunda "geç kalmak", borçlu olmakla eşdeğerdir.

S.S.S. (Sıkça Sorulan Sorular)

Soru 1: Gerçekten borcum olsa bile "borcum yoktur" diye itiraz edebilir miyim? Cevap: Teknik olarak itiraz edebilirsiniz ve takibi durdurursunuz. ANCAK; eğer alacaklı elindeki belgelerle (fatura, senet, sözleşme) borcunu ispatlayıp "İtirazın İptali Davası" açarsa, sadece borcu ödemekle kalmazsınız. Haksız yere itiraz ettiğiniz için borcun %20’si oranında "İcra İnkar Tazminatı" ve tüm dava masraflarını da ödemeye mahkum edilirsiniz. Bu nedenle, sadece gerçekten borcunuz yoksa veya zamanaşımı gibi hukuki bir dayanağınız varsa itiraz etmelisiniz.

Soru 2: 7 günlük süreyi kaçırdım, her şey bitti mi? Cevap: İcra takibi kesinleşir ve haciz işlemleri başlar. Ancak hukukta çare tükenmez. Eğer borçlu olmadığınıza eminseniz, bu aşamadan sonra "Menfi Tespit Davası" (Borçlu Olmadığının Tespiti) açabilirsiniz. Bu dava, itiraz işlemine göre çok daha uzun, masraflı ve zorlu bir süreçtir. Ayrıca dava açmanız tek başına haczi durdurmaz; mahkemeden tedbir kararı almanız gerekir ki bu da ciddi bir teminat yatırmayı gerektirir.

Soru 3: İtiraz dilekçesini kendim yazabilir miyim? Cevap: Evet, İcra Müdürlüğü'ne gidip dilekçe verebilirsiniz. Ancak dilekçede "Borca itiraz ediyorum" yerine yanlışlıkla sadece "İmzaya itiraz ediyorum" derseniz veya yetki itirazını unutursanız, borcu kabul etmiş sayılırsınız. İcra hukuku "şekil" hukukudur, tek bir kelime hatası borcu kesinleştirebilir.

Soru 4: "Borcun yarısı benim ama faizi çok abartmışlar" diyorsam ne yapmalıyım? Cevap: Buna "Kısmi İtiraz" denir ve çok dikkatli olunmalıdır. Dilekçenizde "Borca itiraz ediyorum" derseniz tamamına itiraz etmiş sayılırsınız. Eğer borcun bir kısmını kabul ediyorsanız, kabul ettiğiniz miktarı açıkça (rakamla) yazmalı, kabul etmediğiniz kısma (veya faize) itiraz etmelisiniz. Eğer miktarı belirtmeden sadece "bir kısmına itiraz ediyorum" derseniz, itirazınız geçersiz sayılır ve takip durmaz.

Soru 5: Eve hacze gelip buzdolabımı, televizyonumu, koltuğumu alabilirler mi? Cevap: Hukukumuzda yapılan son değişikliklerle "ev eşyası haczinde" kurallar değişti. Artık borçlunun ve ailesinin yaşaması için "lüzumlu" olan eşyalar (buzdolabı, çamaşır makinesi, koltuk takımı, yatak vb.) haczedilemez. Ancak, aynı eşyadan evde iki tane varsa (örneğin 2 tane televizyon), biri haczedilebilir. Ayrıca antika değeri taşıyan veya lüks statüsündeki eşyalar bu korumanın dışındadır.

Soru 6: Mal beyanında bulunmazsam hapse girer miyim? Cevap: Evet, bu risk var. Eğer borca itiraz etmezseniz ve borcu da ödemezseniz, 7 günlük sürenin sonunda (veya kesinleşmeden sonraki sürelerde) "Mal Beyanında" bulunmanız zorunludur. "Üzerime kayıtlı hiçbir şey yok" deseniz bile bunu dilekçeyle bildirmelisiniz. Alacaklı şikayet ederse, mal beyanında bulunmamaktan dolayı 3 aya kadar tazyik hapsi cezası alabilirsiniz. Bu hapis, borcu ödediğiniz veya beyanda bulunduğunuz an düşer.

Soru 7: Adliyeye gitmeye vaktim yok, internetten (e-Devlet'ten) itiraz edebilir miyim? Cevap: Sadece e-Devlet şifrenizle giriş yapıp "itiraz et" butonuna basamazsınız. Ancak, eğer E-İmza (Elektronik İmza) veya Mobil İmza sahibiyseniz, UYAP Vatandaş Portal üzerinden dilekçenizi sisteme yükleyerek, adliyeye gitmeden de oturduğunuz yerden geçerli bir itiraz yapabilirsiniz. İmzalı olmayan, sadece "word" olarak gönderilen dilekçeler geçersizdir.


Av. Sami IŞILAK Hukuk & Danışmanlık (Bu metin bilgilendirme amaçlıdır, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Detaylı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.)