Yıllar önce kapattığınız şirketin üzerine kayıtlı bir araç veya arsa olduğu ortaya çıkarsa ne yaparsınız? Şirketin tüzel kişiliği sona erdiği için noterde imza atamaz, malı satamazsınız. Hukukumuzda "Ölü şirketi geçici olarak diriltmek" mümkündür. TTK 547. maddeye göre açılacak "İhya (Yeniden Canlandırma)" davası ile ek tasfiye sürecini başlatabilir, unutulan mal varlığını kurtarabilirsiniz. Kimlerin dava açabileceğini, Ticaret Sicil'e karşı yürütülen süreci ve zamanaşımı detaylarını bu yazıda anlattım.

Yıllar önce faaliyetini durdurdunuz, tasfiye sürecini başlattınız ve "Şükür bitti" diyerek şirketinizi Ticaret Sicili'nden sildirdiniz (terkin ettiniz). Artık o şirket hukuken yaşamıyor.
Ancak bir gün e-Devlet'e girdiniz veya bir telefon aldınız: "Sizin eski şirketin üzerine kayıtlı bir kamyonet / arsa / banka hesabı kalmış."
Hemen satıp parayı ortaklar arasında paylaşmak istiyorsunuz. Notere gidiyorsunuz ama noter size şu soğuk cevabı veriyor: "Bu şirket kapalı. Tüzel kişiliği yok. İmza yetkilisi yok. İşlem yapamam."
İşte bu noktada paniklemeyin. Hukukumuz, tıpkı filmlerdeki gibi, ölen bir şirketi "yarım kalan işini halletmesi için" geçici bir süre hayata döndürme imkanı tanır. Buna hukuk dilinde "İhya" (Ek Tasfiye) diyoruz.
Türk Ticaret Kanunu (TTK) Madde 547, tasfiye kapanmış olsa bile, eğer "korunmaya değer bir menfaat" varsa şirketin yeniden sicile tescil edilmesine olanak tanır.
Bu dava, şirketi sonsuza kadar açmak için değildir. Sadece "Ek Tasfiye" işlemleri içindir. Yani; "Şirketi açalım, o unutulan arabayı satalım, parayı dağıtalım ve tekrar kapatalım" demek içindir. Mahkeme şirketi açar, siz işlemi yaparsınız ve şirket tekrar kapanır.
Sadece şirket ortakları değil, şirketten alacağı kalanlar da bu yolu kullanabilir:
Bu davanın en teknik kısmı burasıdır ve avukatsız yapıldığında en çok hata burada yapılır. İhya davasında davalı, eski şirket ortakları değil, Ticaret Sicil Müdürlüğü'dür.
Çünkü şirketi sicilden silen kurum onlardır. Ayrıca duruma göre eski tasfiye memurunun da davaya dahil edilmesi gerekebilir.
Eğer konu, şirketin mal varlığının (tapu, araç, para) dağıtılması ise, yani "Ek Tasfiye" niteliğindeyse, Yargıtay kararlarına göre herhangi bir zamanaşımı süresi yoktur. 10 yıl sonra bile o arsa ortaya çıksa, ihya davası açılabilir.
Ancak, şirketin borçları veya sorumluluk davaları söz konusuysa, TTK'daki 5 yıllık hak düşürücü süreler gündeme gelebilir.
İhya davaları, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülür. "Basit Yargılama Usulü"ne tabi olduğu için nispeten hızlı sonuçlanır.
Mahkeme şu 3 şeye bakar:
Eğer bu şartlar tamamsa, hakim "Şirketin, sadece bu aracın satışı ve tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere yeniden tesciline" karar verir ve eski tasfiye memurunu (veya yenisini) atar.
Şirket kapatmak, sadece "kapanış dilekçesi" vermek değildir. Tasfiye memuru, şirketin iğneden ipliğe tüm mal varlığını tespit etmekle yükümlüdür. Eğer bir mal unutulursa, yıllar sonra tekrar mahkemelerle, ihya masraflarıyla ve yargılama giderleriyle uğraşmak zorunda kalırsınız.
Eğer "Kapattım bitti" dediğiniz şirketinizin hayaleti bir tapu dairesinde karşınıza çıktıysa, bireysel çabalarla (noterle, dilekçeyle) çözemezsiniz. Vakit kaybetmeden hukuki süreci başlatıp, o malı ekonomiye kazandırmanız gerekir.
Av. Sami IŞILAK Hukuk & Danışmanlık (Bu metin bilgilendirme amaçlıdır, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Detaylı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.)